NELER İZLEDİM #31

09:30 merababenseda 2 Comments


Nasıl da güzel bir günbatımı. Yalnız ya da değil, bir gün güneşi şöyle uğurlamak istiyorum ben de. Bunu yazalım bi kenara. Neyse biraz da olsa enerji doldum, sizinle konuşmak için motivasyonum tam. Hadi başlayalım.

     Zac Efron'un genç kızlar tarafından yenilip yutulduğu zamanlarda çekilmiş, baya da sevilmiş bir film 17 Again. İşinden kovulmuş, eşiyle de ciddi sıkıntılar yaşayan Mike; ak sakallı bir dedenin anlamadığım büyüsüne denk gelir ve 17 yaşına geri döner. Ama tabi o zamana değil, sadece görüntüsü değişir. Göbekli, yaşlı hali gider; cillop gibi bi genç gelir karşımıza. Öff sonrası acayip klasik zaten. Okula başlar, kızıyla oğlunu orada izler, eşiyle yakınlaşır filan. Beni en çok Mike'ın yanında yaşadığı arkadaşıyla, okul müdiresi arasında yaşananlar eğlendirdi. Adamın über zengin oluşu, yaptığı sıradışı süprizler, beraber Elfçe konuşmaları ve bunu fantaziye dönüştürmeleri filan bombaydı :D Hayatın anlamını ve ailesinin hayatındaki yerini tekrar hatırlayan Mike, bakalım geri döndüğünde her şeyi yoluna koyabilecek mi? Tatmin etmeyebilir sizi ama eğlenceli bi film.

IMDb sırası ve puanı : 442 - 6.4

     Ünlü yönetmen Terry Gilliam'dan, başta medyaya sunulan her bir afişiyle bile dikkatleri üzerine çeken The Zero Theorem'i nihayet izledim. Ben başroldeki Christoph Waltz'u hiç mi bi yerde izlememişim anlamadım ama o kel hali beni oldukça rahatsız etti. O şekilde bi başladım izlemeye. Konu karışık. Qohen bir bilgisayar dehasıdır. Çalıştığı yerden sıfır teoremini açıklaması istenir. Böylelikle istediği özgürlüğe kavuşacaktır. Evine özel bir bilgisayar sistemi kurulur. Orda gece gündüz çalışır. Evinin o kasvetli havası, adamın yalnızlığı çok etkileyiciydi. Arada bir Bainsley adında oldukça çekici bir kadın kendisini farklı kılıklarda ziyaret eder. Onun da büyüsüne kapılan Qohen, amacına ulaşırken biraz sendeler, kafası karışır, hayatını sorgular filan. Evet derin anlamlar içeriyordu ama beni pek yakalayamadı film. Görsel ögelerini ve oyunculukları çok başarılı bulduğumu söylemem gerek. Konuşmak isteyenleri yorumlara bekliyorum.

IMDb sırası ve puanı : 2205 - 6.1


     Aslında Cloud Atlas filmi için pek ümitliydim ama hiç-bir şey an-la-ma-dım. Yine görsellikte zirveye çıkmış bir film. O konuda hemfikiriz. Ama konusunu anlamadım ya, keyif vermedi. Üzgünüm Tom Hanks.








IMDb sırası ve puanı : 697 - 7.5
     Robert Pattinson'u vampirlik dışında bambaşka bir rolde izlediğimiz 2014 yapımı The Rover filmi sıradaki filmimiz. Eric, oldukça sıradan, sıcak bir günde başrolümüz Eric; gittiği benzinlikte bir çete tarafından soyulur. Arabası ele geçirilen ve ortada kalan Eric pes etmez, onların bıraktığı arabayla peşlerine düşür. Fazla aksiyonlu olmasa da alttan alttan germeyi başaran bir kaç takip sahnesi oldukça hoştu. İzlerine kaybettiren hırsızları aramaktan vazgeçmeyen Eric, yolda hırsızlardan birinin kardeşi olan Rey ile karşılaşır. Rey, normal değil pek. Biraz zeka özürü mevcut. Ama çok iyi biri. Ben çok sevdim :) O da Eric'e yardım eder abisini bulması için. Kurak iklimde ordan oraya gezip, arada bir konaklayarak vakit geçiren bu ikili, bakalım adamları kaçtıkları yerden bulabilecekler mi? Çok kıyıda köşede kalmış bir film, ama ben sevdim. Robert'ın çirkinliği hatrına izlenir.

IMDb sırası ve puanı : 3732 - 6.4


     Üç arkadaş ve doğaüstü bir yolculuk hikayesi. 2014 yapımı The Signal, genç oyuncular ve bir adet Laurence Fishburne içeriyor. Bilgisayar ve hackerlıkla yakından ilgilenen ve gizli biri tarafından ilginç mesajlar alan arkadaşlar, bu sinyalin peşine düşerler. Yolculuk sırasında sinyal aldıkları evi bulurlar ve klişe! Gecenin bi vakti girerler o eve. Sonra ordan oraya savrulurlar ve sabah uyandıklarında bembeyaz bir araştırma binasında bulurlar kendilerini. Kız baygın haldedir. Kızın sevgilisi, bir şeylerin yolunda olmadığını anlar ve oradan kurtulmak için o kötürüm haliyle büyük savaş verir. Sedyeyle kaçma kısmına dikkat! Güzel bir kaçış sahnesi daha. Doğaüstü yeteneklerle dolu film, devamlılık hatalarıyla doluydu. Yani bir sahnede kızın tişörtü maviyse, aynı sahnenin ön taraftan çekilmiş halinde tişört pembe mesela. Çok göze batıcı ve dikkat dağıtıcıydı. Onun dışında genç oyuncuların oyunculukları çok çok iyiydi.

IMDb sırası ve puanı : 1538 - 6.1


Nisan ayı güzel bir aydı. Yepyeni başlangıçlar için güzel adımlar attığım. Yorumlarınızı bekliyorum. Şahane bir haftasonu geçirin!

2 yorum: