NELER İZLEDİM #44

10:00 merababenseda 1 Comments


Herkese güzel bir çarşamba gününden merhaba. Her ne kadar çalışıyor olsanız da, sizler için izlenecek güzel filmler bırakmak istedim buraya. Akşam izlemelik bir şeyler mutlaka ayarlayın!

     American Sniper'a daha önce başlamış, 10. dakikasında uyuyakalmıştım, bu sefer şansımı tekrar denemek istedim ve bir seferde bitirebildim çok şükür. Bradley Cooper ve Sienna Miller'ın başrolde olduğu 2014 yapımı film, 2015 Oscar ödül törenine 6 dalla aday olmuş, yalnızca bir tanesini kazanmıştır. (Ses dalında). Chris Kyle, başarısız iş deneyimlerinden sonra, ülkesinin de içinde bulunduğu zor durumdan rahatsız olarak orduya katılır. Eğitimlerde oldukça zorlansa da, sahaya çıktığı zaman çok iyi bir nişancı olacağının sinyallerini verir. Bu süreçte tabi bir de evlenir, çoluk çocuğa da karışır. Karısından ve çocuklarından ayrı aylar geçirmek hem kendisini hem eşini yıpratır. Film süresince Irak'ta, Amerikan askerleri ve yerel halkın arasındaki mücadeleyi izliyoruz. Oldukça başarılı çatışma sahneleri, yaralanan askerlerle yaşanan duygusal anlar, Chris Kyle'ın etkili atışları vs derken film akıp gidiyor. Esasında tabi bu bir biyografi diyebiliriz. Ben bir kadın olarak bu tarz filmlere karşı önyargılıyım ama Bradley Cooper gerçiğini gözardı edemedim. 42 günde çekilen bu bol ödüllü filme hazırlık aşaması da oldukça meşakkatli geçmiş. Özellikle Cooper açısından. Hatta filme hazırlanırken Chris Kyle'ın dinlediği şarkıları dinlemiş, spor yaparken karşı duvarına O'nun fotoğrafını asmış ve de O'nun ayakkabılarını giymiş. Yönetmeni Clint Eastwood olan film, aksiyon ve hafif de olsa heyecan sevenlere.

     Interstellar filmi tek başıma izlemek sanırım büyük hataydı. Anlamadığım ve konudan koptuğum çokça sahne mevcuttu. Bir daha izlemem lazım. Pek keyif aldığımı söyleyemeyeceğim ama şansımı tekrar deneyeceğim.









     Suicide Squad hakkında da çok konuşacak şey yok. Zaten aylardır ortalığı kasıp kavuruyor. Harley Quinn karakteri kadar beni eğlendiren başka bir kadın karakter nadirdir. Margot Robbie kız sana helal olsun su gibi oynamışsın, çok kıskandım. Konuyu filan hiç anlatmıyorum. Ona başka yerden de bakarsınız, önemli olan hissettiğim duygular şuan:D Bu filmi mutlaka izleyin, ama kızlar bi şey söylicem; erkek arkadaşınız / eşiniz ile izlerseniz filan Harley canınızı sıkabilir, çokça elinizi erkek kişisinin gözlerini kapatırken bulabilirsiniz benden söylemesi. (İzletmeyin kısaca yaa, siz kendiniz izleyin)



     Şimdi sizi çok fazla yormayacak ama oyunculuk açısından doyurucu bir film ile tanıştıracağım. This Is Where I Leave You. 2014 yapımı filmin başrollerinde Jason Bateman, Tina Fey, Jane Fonda (aşkım) var. Judd, karısı tarafından aldatıldıktan sonra depresyon aşamasındayken kardeşlerinden bir telefon alır. Babası ölmüştür. Her kötü şeyin üst üste gelmesi yetmiyormuş gibi bir de 3 çılgın kardeş ve hepsine bedel bir anne ile uğraşmak zorunda kalacaktır. Doğup büyüdüğü kasabaya gittiğinde evli ve çocuklu ablası, çocukları bir türlü olmayan abisi, kendisinden yaşça büyük zengin bir kadınla flört eden erkek kardeşi ve çılgın bir ruha sahip annesi ile kalabalık bir cenaze evinde zaman geçirecektir. Güzel bir aile filmiydi, sıkmadan izlettirdi kendisini ama Tina Fey'in ağlayamayışları olmadı. O kadın hep komedi yapsın, dramı pek beceremedi sanki. Favorim Adam Driver tabii ki, filme renk katmış. Aile filmi sevenlere.

     İşte benim yazıdaki favori filmime geldik şimdi. Obvious Child. Donna, sevgilisinin kendisini aldatışından sonra bir gece bir adamla tanışır. İkisi de alkolü fazla kaçırır ve one night stand kaçınılmazdır. Stand up gösterileri yaparak insanları güldüren Donna, kendi hayatında pek de mutlu değildir. Sürekli yeni birileriyle beraber olur ama bir türlü aradığı adamı bulamaz. Derken hiç beklemediği bir şey olur; ta daaa, hamiledir! Peki ama kimden? O süreçte yaşadıkları, acaba kimden sorusu, aldırıp aldırmamak konusunda yaşadığı ikilem, çocuğun babasına söylesem mi gerilimi filmin kalan kısmında izlediklerimiz. Ben filmi nedense çok beğendim, film çok samimi olmuş. Ve kesinlikle klasik romantik komedilere benzemiyor. Zaten sonunu izlediğinizde anlayacaksınız. Her şey tam da olması gerektiği gibiydi. En en en beğendiğim sahne, battaniyenin altındaki film izleme sahnesiydi. Son sahne. İzlerseniz ne dediğimi anlayacaksınız. Sıradan, bizden bir şeyler sevenlere.

Bir beşlik daha bitti, sırada yazacak çok film var. Ben şimdi iki günlük iznimin tadını çıkarmaya gidiyorum. Önce bir faranjit kontrolü (2 aydır öksürüyorum!), sonra bir sinema ve ardından en sevdiğim zaman; teyzelik zamanııııı >3 Okuyup yorum bırakırsanız ve buralarda bir ses olursanız çok mutlu olurum. Accayip motive ediyor. Hepinize iyi haftalar diliyorum. Görüşmek üzere!




1 yorum:

  1. Interstellar filmini kesinlikle yeniden izlemeyi denemelisiniz.

    YanıtlaSil