NELER İZLEDİM #49

10:00 merababenseda 0 Comments


Merhaba herkese. Yepyeni filmlerle karşınızdayım. Pek giriş yazısı yazacak keyfim de yok aslında. Hemen filmlere geçebiliriz. Bu arada yorumlarınıza hala cevap yazamıyorum :( Aynı sıkıntıyı yaşayanlardan yardım bekliyorum!

    Her kızın küçüklüğünde mutlaka okuduğu, izlediği Kül Kedisi masalını, 2015 yapımıyla bizlerle tekrar buluşturan Cinderella ilk filmimiz. Konusunu anlatmak gibi bir gaflete tabii ki düşmeyeceğim. Bilmeyeniniz yoktur düşünüyorum. Ben genel konseptten bahsediyim biraz. Bir kere başroldeki Cinderella bence çok güzel bir kız değildi, böylesini daha çok sevdim. Saçları çok güzeldi ama onu atlamiyim. Filmde kötü üvey anneyi oynayan kimdi biliyor musunuz? Cate Blanchett! Bu kadına bayılıyorum ya tek kelimeyle. Yine harika bir oyunculuktu. Yani o kadar iyiydi oynamış ki üvey anneyi, ara ara kendinizi içinizden saydırırken bulabilirsiniz. İyilik perisi rolünde ise ta ta tam Helena Bonham Carter! O da çok iyi oynamış. Aslında konu çok kez ısıtılıp geldi önümüze, izlemesek ne olurdu, hiç bi şey. Ama güzel oyunculuklar, büyülü bir dünya, harika görseller için izlenesi. Çocukluğuna dönmek isteyenlere.

     Bu afişi o kadar çok görüyordum ki, artık dedim izliyim. Jennifer Aniston'ı seviyorum ben bu arada. Oyunculuğu filan başarılı, kaderi kötü benim gibi sadece olsun. Filmimizin adı Rumor Has It...Sarah, kız kardeşinin düğünü için nişanlısı ile beraber ailesinin yanına gider. Annesini küçükken kaybetmiş olan Sarah, anneannesinin kafa karıştırıcı bir kaç cümlesinden rahatsız olur. Dediğine göre, anne ve babasının düğününden bir gece önce annesi, üniversiteden sevgilisi olan bir adamla beraber uzak bir şehirde vakit geçirir. Bu adamla bi ara anneanne de vakit geçirmiş bu ara :D Olaya gel. Sonra efendime söyliyim, kısa bir yaş hesabı yaparak, acaba o adam benim babam mıdır diye yanılgıya düşer ve adamın peşine düşer! Nişanlısı da destekleyince, düğünden sonra kalkar adamın yanına gider. Yani baba kız mıyız acaba diye vakit geçirirken işler iyice karışır. Dedikodu işte, uzak durulası! Keyifli bir romantik komedi izlemek isteyenlere.

     Klasik Before ... serilerini sevenler için yakın bir alternatif söylüyorum şimdi. Before We Go. 2014 yapımı romantik filmimizin başrollerinde Chris Evans (sakin olun kızlar) ve tatlış Alice Eve var. Hatta ve hatta on parmağında on marifet olup bizi yakıp kavuran :D Chris bey filmin yönetmenliğini de üstlenmiş. Şimdi efendim; Nick, metro istasyonunda bir müzik aleti çalarak vakit geçirmektedir. Brooke ise çantasını kaybetmiştir ve metronun son seferine binerek evine gitmek için koşturmaktadır. Ama kaçırıyo işte. O sırada Nick ile tanışır. Kendisine yardım için, çantasını bulmayı teklif eder. O arada birbirlerini yavaş yavaş tanımaya başlarlar. Sonra beraber Nick'in eski sevgilisinin de katılacağı bir düğüne giderler. Duygusal anlar yaşanır. Gece ilerledikçe Brooke'un hayatına daha da yakından tanık oluruz. Mesela o gece o metroya binmesinin neden o kadar önemli olduğu? Bence çok tatlı, keyifli bir filmdi. Sonu beni darmadağın etse de... Duygusal bir akşam geçirip, belki de biraz ağlamak isteyenlere.

     Baştan söyliyim, yoran bir film Into the Woods! Ne demek yoran Seda derseniz; film müzikal. Bir yandan masallar, bir yandan yaşananlar, bir yandan da müzikal sahneler derken beni çok yordu ama yanlış anlaşılmasın, keyifliydi. Filmde çocukları olmayan bir kadın ve adam var. Kötü kalpli bir büyücü gelir ve eğer istediği cisimleri kendisine getirirlerse onlara bir çocuk verecektir. Filmde kırmızı başlıklı kızdan, kül kedisine, Rapunzel'den bulutlara uzanan fasulyeye kadar tüm masalsı karakterler var. Bu cisimleri bulmak için yola çıkan adam ve kadının başına gelen olayları izlerken, müzikal bir yolculuğa da çıkıyoruz. Merly Streep, Emily Blunt, Anna Kendrick ve hatta Johnny Depp'i de izlediğimiz film 2014 yapımı. 3 dalda Oscar'a aday olmuş film, çocukluğuna dönmek isteyenlere.

     Bir şey söylicem, afişteki resmen şeytan ayrıntıda gizli olan ayrıntıyı daha şimdi farkettim :D O nasıl bir salıncak ölücem yaa. Off neyse, ben filmi anlatiyim. Filmin adı A Ring By Spring. Caryn, iş hayatında çok başarılı bir kadındır. Erkek arkadaşından evlilik teklifi beklediği sırada, aslında adam kendisinden ayrılmak istediğini açıklamıştır. Bu hafif şiddette bir sarsıntı yaratsa da, kendisini işine verir. Danışmanlık yaptığı bi yerin sahibiyle yakınlaşırlar filan. Bu arada filmin başında bir fal baktırır. Olaylar onun etrafında döner. Film bir TV filmi. O yüzden çok da şey yapmamak lazım. Çünkü film çok boş :D Peki Seda neden izledin derseniz, o gece ablamda kalıyodum, izlenicek bi bunu buldum izledim. Sakın siz izlemeyin, gereksizler gereksizi bir film :D


Yazımızın sonuna geldik. Yorum bırakmasanız da oralardasınız biliyorum. İstatistikler yalan söylemez :) Sizleri seviyorum. Haftaya görüşürüz.

0 yorum: