NELER İZLEDİM #10

10:00 merababenseda 3 Comments

     Keyifli pazarlar sevgili okuyucu. Haftanız nasıl geçti? Benim pek iyi geçtiği söylenemez. Diken üstündeyim diyebilirim. Battı batıcak az kaldı. Ay neyse, biz filmlerimizi konuşalım, keyfimiz yerimize gelsin. Haftanın beşliği başlıyor...


     2010 yapımı, konusuna göre 107 dakikalık uzun bir süreye sahip ilk filmimiz Morning Glory. Başrollerinde, erkek arkadaşımın pek sevdiği Rachel McAdams!!!, benim pek sevdiğim Harrison Ford ve Diana Keaton var. Kızımız okulundan mezun olduğundan beri çok sıkı çalışmaktadır. İşine aşık diyebiliriz. Televizyon sektöründe yapımcı olarak çalışan Rachel, hayallerinin kanalında işe başlar. Birbirine oldukça zıt karakterlere sahip Harrison ve Diana'yı, aynı haber programında sunucu olmaya ikna eden Rachel, hem onlarla uğraşır, hem de reyting savaşı vermektedir. Özellikle Harrison amcamız, çok sıkı. Oldukça çerezlik, güzel bir film. Nötrüm yani. İzlenebilitesi var. IMDb'den 6.5, Rotten Tomatoes'tan da 55 alan film, pek şaşırtan türden değil.


     Leyla ile Mecnun severlerin eminim kaçırmadığı bir film Bana Masal Anlatma. Hala vizyonda olan filmin başrollerinde Behzat Ç. den tanıdığımız Fatih Artman, Güneşi bekleyen Hande Doğandemir, komedide kendini geç de olsa kanıtlayan Cengiz Bozkurt, bonus olarak da Yılmaz Erdoğan var. Bambaşka diyarlardan gelen Ayperi, dünyamıza yabancıdır ve O'nu ilk bulan minibüs şöförü Rıza'dır. Kıza hem yardımcı olur, hem de yavaştan aşık olur. Onun dışında artık klasikleşmiş mahalle hikayeleri mevcut. Türk sineması artık şu klişeden sıyrılmalı ama neyse. Cengiz Bozkurt bence filmin yıldızıydı. Çok komik sahneleri vardı. Komedi, azıcık gözyaşı, bol klişe dolu filmi biz başarılı bulduk. Bence güzel bir pazar kahvaltısı filmi. Öneriyorum efendim.


     İlk 5 dakikasından sonra beni dumura uğratan 2013 yapımı bir film The Secret Life of Walter Mitty. Başrollerinde komedilerden aşina olduğumuz ve filmin yönetmenliğini de yapan Ben Stiller, Nedimeler filminden tanıyıp çok sevdiğim Kristen Wiig, çok şukela bir bonus da Sean Penn. Walter, bir dergide fotoğraf bölümünde çalışmakta. Çekim aşaması değil ama, yıkanması vs. Bir gün önemli bir fotoğrafçı olan Sean Penn, kendisine çok değerli bir pozunu yollar, ancak Walter onu kaybeder, ya da kaybettiğini sanar! Bu arada derginin yeni genel müdürü çalışanları işten kovar. Bir derdi daha var tabi. Kayıp pozu, derginin yeni sayısında kapak olarak kullanmak. Walter büyük bir çıkmazın içine girerek, fotoğrafın peşine düşer. Yer yer fantastik sahneleri de bulunan filmi değişik bulmakla beraber, çok beğendim. İzleyiniz.


     İki Oscar ödülünü kapmış olmasına rağmen, benim gönlümü maalesef kazanamamış olan bir film Crazy Heart. İsmi de yeni msn adresi açan mahallemizin haşin delikanlısının nicki gibi :D Çok ayıp ediyorum şuan, beni affetsinler. Film, 2009 yapımı. Başrollerinde, rolüyle hem Oscar'ı hem de Altın Küre'yi kucaklayan Jeff Bridges, Maggie Gyllenhaal (yazması bir ölüm olan soyadlarından), haşin boy Colin Farrell. Gençliğinde şöhretin zirvelerinde dolanan Bad Blake, artık o şaşaalı günleri geride bırakmış, öyle böyle albüm yapıp para kazanmaya çalışır. Bir yandan kendisiyle röportaj yapan hanım kızımıza gönlünü kaptırır. Ya ben nedense filmin içine çok dalamadım, pek keyif alamadım. Müzikleri çok başarılı, oyunculuklar da keza öyle ama, konusunu aşırı klişe buldum. 


     Sırf Once Upon A Time'dan aşık olduğum Rumpelstilskin başrolde diye izledim yemin ediyorum. Ama film aslında En İyi Müzik dalında OScar'ı da kapmış, bol ödüllü bir 1997 yapımı. Zamanında kadınlar matinesi diye bilinen yerlerde, erkek striptizcilerin moda olduğu günler. Hem işlerinde hem de evlerinde dikiş tutturamayan 6 erkek, bu işe el atarlar. Birbirlerinden hem fiziksel hem de karakter bakımından oldukça farklı olan bu erkeklerin tek amaçları, o matinelerde kendilerine yer bulup sahne alabilmek. Başlarlar çalışmalara, başlarına gelmeyen de kalmaz tabi. Öyle böyle derken, eşlerinin de bulunduğu matineye bakalım çıkabilecekler mi? Çok eğlencelik, oldukça farklı bir konuya sahip filmi büyük keyifle izledim. Müzikleri gerçekten şahane. Özellikle de son sahne bomba! İzleyiniz.


     Geldik bir pazar beşliğinin daha sonuna. Buraya kadar okuyan varsa tebrik ediyorum. İzledikleriniz ya da ilginizi çeken bir film varsa, aşağıya yorum olarak bırakmayı unutmayın. Ben şimdi takip ettiğim bloglarımı okuyup keyif yapma niyetindeyim. Sizlere de keyifli pazarlar.

3 yorum:

  1. blog keşif etkinliğinden geldim, takibe aldım, bana da beklerim tatlım
    http://meleginhediyeleri.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
  2. Crazy Heart= Haşin mahalle delikanlısı nicki. :D Süper! :)

    YanıtlaSil