NELER İZLEDİM #9

10:00 merababenseda 6 Comments

  

Geçen pazarın beşliğini yazmamışım. Affınıza sığınıyorum. İzlediğim filmler de birikti. Yorumlarımı özlediniz bence. Başlayalım hemen efendim.

     Beyonce bebeğimin bu bol müzikli filmini kaçırmam mümkün müydü? Hayır değildi. 2006 yapımı drama, müzikal türündeki filmin başrollerinde çok harika insanlar var: Beyonce, Jamie Foxx, Eddie Murphy, Jennifer Hudson. Çok ilginçtir, Jennifer Hudson'ın adını duymamıştım hiç. Meğer kendisi American Idol yarışması birincilerindenmiş ve bu rolü kapmak için 782 kişiyi elemiş. Bence de başarılı bir seçim olmuş, zira hem sesi hem de oyunculuğu muazzamdı. E bir de Oscar'ı kazanmış. Helal olsun. Konu oldukça klasik. 3 genç kız, kendi grupları ile yarışmalara filan katılıyorlar. Jamie Foxx onlara plak teklifi yapıyor. Ama bir şartla: 1 numaralı şarkıcıları Jennifer değil Beyonce olacaktır. Çekişmeler, mükemmel şarkılar, aşk, ihtiras... Keyifli bir filmdi efendim.

   Off, acayip bayık bir filmdi. Yani George Clooney bile kurtaramadı. 2002 yapımı, bir uzay aracında geçen film, aslında ilginç bir konuya sahip. Eski, yakın bir arkadaşının önemli bir ricasıyla, psikiyatrist Chris, uzay istasyonuna gönderilir. Yalnızca 2 mürettabatın bulunduğu araçta normal şeylerin olmadığını anlayan Chris, bir cevap aramaya çalışır. Kalan 2 kişi, kendisine uyumamasını tavsiye eder. Çünkü uyursa, gerçekle rüya, hayal vs hep birbirine karışır. Ölmüş yakınları yanlarına gelir filan. Hiç sevemedim filmi. Natascha McElhone'yi ama çok beğendim. Kadın çok güzel maşallah. Filmi sevenlerin olabileceğini düşünüyorum. Çok da bıçak sırtı kötülükte değil. İzlerseniz ya da izlediyseniz bi yorum bırakın bakalım.


    İşte size çok keyifli bir film. Me, myself and Irene. Adını çokça duyduğum 2000 yapımı bu filmi hep izlemek istemiştim. Jim Carrey faktöründen mi yoksa senaryo mu bilmiyorum ama gerçekten çok komik ve hiç sıkmayan bir filmdi. Konuyu da nasıl anlatsam bilemedim. Spoiler verip keyfini de kaçırmak istemem. Charlie, emektar bir polis. 3 tane de oğlu var! Oğullarını kendi büyütür, güzel de bir hayatları vardır. Derken Charlie bir anda kişilik bölünmesi yaşar. Kendi karakterinden tamamen farklı bir hale bürünen Charlie, o kadar komik hallere giriyor ki, inanamazsınız. Hem kahkahalarla güldüm hem ağzım açık kaldı. Özellikle bir sahnede:) Jim Carrey'e Renee Zellweger eşlik ediyor. Yönetmen ise Farrelly kardeşler. Mutlaka bir pazar sabahı, elinizde çayınız, izleyin.

     Şimdi çok değişik bir filmden bahsedeceğim. 2014 yapımı Maps to the Stars. Filmle ilgili çok yazı okudum ve merak etmiştim. Kısıtlı salonda gösterime giren filmi, neyse ki son gününde izleyebildim. İyi ki de izlemişim. Öncelikle başroldeki Julianne Moore'u çok beğeniyorum. Kadın döktürmüş. Rolüyle Altın Küreye de aday olmuş. Gözden düşmekte olan bir aktrist rolünde. Rol kapmaya çalışıyor, ama ölmüş oyuncu annesinin hayali kendisini rahatsız etmekte. Birden hayatına genç bir kız, asistan olarak giriyor. Bu kız da Stoker filminden sevdiğim Mia Wasikowska. Bu kızla ilgili çok detay vermek istemiyorum. Çünkü hayatlar enteresan bir şekilde birbirine bağlanıyor. Filmin sevmeyeni çok fazla ama ben beğendim. Farklı bir bakış açısı olmuş sinemada. Mutlaka izleyin.

     Çerezlik film olmazsa olmaz. Sex and the City'den izleyip çok sevdiğim Sarah Jesicca Parker'lı 2011 yapımı bir film I Don't Know How She Does It. İsmi de yazana kadar canım çıktı. Kate, işine aşık, başarılı bir finans uzmanı. Aynı zamanda evli, 2 çocuk sahibi. Hmm, bize de bi anlatsa şunun sırlarını di mi kızlar? Efendim, evinde her ne kadar vakit geçirmek istese de, çok önemli bir iş teklifi alır Kate. Belirli zamanlarda şehir değiştirmesi gereken bu işte, yaşlı ama yakışıklı, zengin bir amca ile çalışır. Adam hafiften Kate'e aşık gibi olsa da, Kate kocasına aşıktır. Hem eviyle ilgilenip çocuklarının, kocasının gönlünü yapar, hem işinin peşinde koşar. Kadın her yerde kadın. Filmde bile rahat yok. Keyifli, sıkıntısız, ama boş bir film. SJP severler ve biraz kafa dağıtmak isteyenler izlesin derim.

 
  Buraya kadar okuyan okuyucularıma çook teşekkür ediyorum. Siz hep okuyun, ben hep yazarım. Sonra da tavsiyelerimi izleyin, gelin konuşalım. Keyifli pazarlar!

6 yorum:

  1. Merhaba!
    Blogunuzu etkinlik kapsamında görüp geldim. Sinemaya fazla vakit ayıramadığım için izleyeceğim filmleri seçmekte hep tereddüt yaşarım. Bu konuda yazılarınızdan çok faydalanacağımı düşünüyorum.
    Benim blogumda birçok şey var ama daha çok hobi işlerimi yayınlıyorum. Umarım ilginizi çekecek birşeyler bulursunuz.
    www.nowacraft.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel hoşgeldiniz. Film seçimi benim için de zordur. Ama işte böyle paylaşa paylaşa hallediyoruz. Çok sevinirim bir katkım olursa. Ben acayip yeteneksiz biriyim şu el işleri, DIY larda filan. Bakalım neler olucak :D

      Sil
  2. Merhaba :) Sizi etkinlik sayesinde keşfettim ve takibe aldım. Bana da beklerim :)
    suslusirine.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Misafirlik gibi şey oldu, çay var mı çay :D Hoşgeldiniz efendim

      Sil
  3. Merhaba etkinlikte gördüm sizi blogunuzu çok begendim takibimdesiniz :) bloguma beklerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, hoşgeldiniz. Beğenmenize sevindim :)

      Sil