Benim 2014 'üm

13:00 merababenseda 2 Comments



 2014 yılına kötü bir giriş yaptım. Final tatili için geldiğim evimde bir milyonuncu kez faranjite yakalanıp, kafamda bordo berem, sırtımda yeleğim, elimde mendilimle karşıladım 2014 ü. 5 dakika önceye alarm kurup, uyandığım da dedikodular arasında. Gerçekten nasıl girersen öyle gider derler ya, hayatımın en kötü senesini yaşadım diyebilirim. Sürekli bir kötü hal değildi tabi ama, pek sevmedik birbirimizi. Rahat bir final dönemi Aşk-ı Memnu izleyip, Radio Paradise dinleyerek geçirildi.


 Yarıyıl tatilinde evde ailemle beraberdim. Artık İstanbul vakti. Liseden arkadaşlarla buluşup, en yakın olanıyla her gün buluşup :) belleğimize yine güzel anılar kattık. Bol bol kitap okuyup, kafa dinlenen bir ay oldu benim için. Yarısında tekrar yolculuk. Merhaba Bursa.



 Okula hızlı bir giriş yaptıktan sonra, çok keyifli bir ay başladı benim için. Çünkü, Nilüfer Belediyesi'nin düzenlediği Tiyatro Festivali perdelerini açtı! Sabahları alarm kurup bilet sırasına girerek, 10 küsür oyuna biletler aldık. Her gün okuldan çıkıp yemeğimizi yiyip, hızlıca içilen bikaç bardak çaydan sonra arkadaşlarla toplanıp oyunlara gittik. Harika oyunlar izleyip, nefis oyuncular tanıyıp, diğer tiyatroseverlerle pek tatlı arkadaşlıklar kurduk. Güzel bir ortam vardı, bir o kadar da güzel anılar biriktirdik.





 Nisan ayı benim için Kitap Ağacı ile beraber okuduğumuz Yüzyıllık Yalnızlık ayıydı. Kitap Ağacı nedir derseniz, yakında onu da konuşacağız. Marquez'in öldüğü zaman kitabı okuyor olmam beni çok etkilese de, böylesine şahane bir yazarın dünyadan geçmiş olmasına minnet duydum. Böyle güzel bir kitap çok nadir okudum.



                                                                                           

 Mayıs ayı ise tam anlamıyla benim ayımdı. Ayın 1 inde doğumumu kutlayıp, üniversitedeki son ayımın tadını çıkarmaya başladım. Bahardan ne kadar nefret ediyor olsam da, mayısın ilk yarısını seviyor olabilirim.






 Haziran... Hayatımın güzel bitişlerini ve en harika başlangıçlarını yaptığım ay.

 Temmuz, ağustos ve eylül benim için sadece özlemek demekti. Buraları geçebiliriz.

 Ekim, kendime geldiğim ve toparlandığım bir aydı. Ablam ve kardeşimle daha çok vakit geçirdiğim, bol bol gezdiğim bir aydı.

 Kasım; ufak riskler aldığım ama hiç pişman olmadığım bir aydı. Hem kasımı kim sevmez ya. Sonuçta kasımda aşk başkahfkjshfk :D Şaka şaka.


 Aralık ayını, hayatım boyunca en sevdiğim ay ilan ediyorum. Yeni yıl geliyor yahu. Yılbaşı ruhu beni hep mutlu eder, içimi kıpır kıpır yapar. O yeşilli kırmızılı temalara, ışıl ışıl mekanlara kim karşı koyabilir ki? Sırf bu yüzden odama nefis ışıklar aldım, sıkıldıkça karşısına geçip izliyorum. Siz de mutlaka sizi mutlu eden ufak parçalar edinip, odanızı/evinizi bi süsleyin. Sonra gelin konuşalım.






 Benim 2014 yılıyla kavgam böyleydi. 2015 i merakla bekliyorum. Bakalım onunla anlaşabilecek miyiz?

*görseller:pinterest







2 yorum:

  1. Çoook güzel yazmışsınnn :)
    Evet inşallah 2015 bize güzel davranır veeeee kesinlikle sevdiceğinle ciddi adımlar konusunda darısı başına diyorum gerçekten çok güzel bir duygu :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :)
      İnşallah o güzel duyguları biz de yaşarız sabırsızım :)

      Sil