Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?

12:00 merababenseda 4 Comments

biz kimden kaçıyorduk anne - perihan mağden


Perihan Mağden'den ilk basımı 2007 olan bir anne-kız romanı. Benim ilk Perihan Mağden kitabım. Kitabı listeme uzun zaman önce eklemiştim. Kütüphaneye gittiğimde istediğim kitabı bulamayınca aldım aslında. Yani ilk tercihim değildi ama değişik bir yolculuk oldu. Güzel oldu.
    
     Kahramanlarımız bir anne ve kızı. Birilerinden, bir şeylerden kaçıyorlar. Otellerde yaşıyorlar. Anne kızına hastalık derecesinde düşkün. İnsanların onu üzmesine tahammülü yok. Birbirlerinden başka kimseleri yok. Babaya dair hiçbir konu da geçmiyor. Bölüm bölüm kimden kaçtıklarını arıyoruz.     
     
     Dili çok ama çok sade. Kolayca okunuyor. Kitabın kapağındaki yüzü dönük küçük kızın nedeni, kitapta gizli. Ne annenin ismi, ne de kızın ismi kitapta geçiyor. Anne, özel isim gibi kullanılmış. Hep baş harfi büyük. Anne de kızına Bambi diyor, küçükken okuduğumuz Bambi hikayesi bu ilişkide çok önemli bi yer tutuyor. Ama bir süre sonra "Anne, Anneciğim, Bambi, Bambim" kelimelerinden sıkıntı da gelmiyor değil.

     Olayları küçük kızın ağzından dinliyoruz. Aralarda da onların hayatında yer etmiş, aslında sıradan insanlardan anne ve kızı okuyoruz. Her bölümde bir önceki bölüme bir ilmek atılıyor. Her bölüm bir merdiven. Yani kitabın en başında Anne, hepimizin annesi gibi. Ama her bölümde bambaşka bir anneyle karşılaşıyoruz. Kız da ufak ufak sinyalleri veriyor. Sürekli otelde geçiyor hayatları. Ama odalarını, aldıkları lambalarla, nevresimlerle, sahilden topladıkları çakıltaşlarıyla kendi evleri yapıp; kaçmaları gerekince hepsini arkalarında bırakıyorlar. Sevdiğim noktalardan biriydi.

     Kız çok güzel, anne çirkin tasvir edilmiş. Kitaptaki en sevdiğim şey, olayları özelleştirmesi. Mesela "Ağır Yürek Günleri, Geçmiş Zaman Sesi, Annemin Korku Lekesi, Anne Şehri, Dibe Gidiyoruz Hissi". Böyle bir çok tamlamama mevcut. Ben de çok kullanıyorum hayatımda böyle tamlamalar. Hoşuma gitti. Sevdim.

     Anne, kızını sürekli bir şeylere hazırlıyor. Kimseye bağlanmaması gerektiğini, zamanı gelince her şeyi arkasında bırakıp gitmesi gerektiğini öğretiyor. Aslında anneye yer yer kızamıyorsunuz. Bilmiyorum, emin değilim kime kızdığıma. Anneye mi anneanneye mi? Tartışmaya açık.

     Kitabı okurken aklımdan hep film olsa güzel olurdu diye geçirmiştim. Araştırınca, bunu birkaç yerde daha okudum. O duyguyu çoğu kişide uyandırmış kitap. Belki de ileride görürüz kim bilir?

     Kitaba yapılan eleştiriler, genelde yazara yönelik. Bundan önceki romanlarında olduğu gibi (İki Genç Kızın Romanı, Refakatçi) tekrar anne-kız ilişkisini yazması, okuyucuları pek memnun etmemiş gibi görünüyor. Ama dediğim gibi benim ilk Perihan Mağden kitabım olduğu için, bir kıyaslama yapamadım. Bu tarz hafif depresif, sonu da başından belli olan kitapları severseniz Seda'dan size 183 sayfalık bir tavsiye.

4 yorum:

  1. bu yazarı severim ben :) sert dili var biras :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk kitapla tavladı beni de. Bakalım diğerleri nasıl :)

      Sil
  2. Çok merak ettim, hemen yazıyorum okunacak listeme. Ayrıca blogun hayırlı olsun, aramıza hoşgeldin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bi blogda görüp eklemiştim listeye. Bakalım sen nasıl bulacaksın. Hoşbuldum, çok teşekkür ederim :)

      Sil