Whiplash (2014)
Sundance Film Festivali'nden hem İzleyici Ödülü hem de Büyük Jüri Ödülü ile dönen 2014'ün en çok konuşulan filmlerinden Whiplash karşınızda. Konusundan, oyuncularına, kazandığı ödüllerden, ilginç bilgilere kadar her şeyi konuşalım istedim. Başlıyoruz hadi bakalım.

Acımasız, işinde oldukça katı kuralları olan, prensipleri tartışılır seviyede bir caz ustası Fletcher. 19 yaşında, davulcu olmakla ilgili büyük hayalleri olan hevesli konservatuvar öğrencisi Andrew. İkisinin arasındaki gerilim dolu ilişki. Ülkenin en iyi müzik okulu olan Shaffer Konservatuvarı'ına giren Andrew, bir gün okulun en sert hocası Fletcher tarafından gruba alınır. Grup, Fletcher yönetiminde her gün saatlerce çalışır ve müzik yarışmalarına katılır. Hiçbir yarışmayı kaybetmeyi göze alamayan Fletcher ile çalışmak hiç kolay değildir. Ama en büyük hayali bir caz grubunda as davulcu olmak olan Andrew'ın ise pes etmeye niyeti yoktur. Davul çalmaktan elleri kanasa da vazgeçmeyecek ve Fletcher'ın as davulcusu olmaya çalışacaktır.
Öğrencilerinin üzerinde kurduğu baskıyla, onlarla dalga geçmesiyle, hatta küfür edip sandalye fırlatmasıyla; içlerindeki potansiyeli dışa vurmalarını sağlamayı kendine görev edinmiş Fletcher'ın bu amansız yöntemi işe yarar mı yoksa kendisine düşman edinmekten başka bir işe yaramaz mı orasını filmin sonuna kadar tahmin etmek pek mümkün değil. Çünkü ben tam film bitti derken olay bambaşka boyutlara geçiyor. Heyecan hep yüksek tutuluyor, orası bir gerçek.
Okul ve yarışma sahnelerinde gerilimin hep tavanda tutulduğu filmde, Andrew'in evde ve kız arkadaşıyla dışarıda geçirdiği zamanlarda genç davulcunun hayatına sakin bir gözle bakıyoruz. Filmin türüne drama demişler ama uzaktan yakından alakası yok. Film tamamen gerilim. Hatta psikolojik gerilim. İzlerken gözümü kırpmadım resmen, gerilmekten bir hal oldum.
Oyunculuklara gelirsek, her biri şa ha ne. Böylesi oyunculuklar olmasaydı belki de konu çok havada kalırdı. Film dışında en çok konuşulan ve ödüle doymayan şey zaten Fletcher rolüyle J. K. Simmons. Andrew rolüyle Miles Teller da kesinlikle çok başarılıydı ama Simmons rolü resmen yaşadığı için beni koltuğa gömdü. Adamsın Simmons!
Birkaç hafta önce The Spectacular Now adlı filmi izledim ve başrolde Miles Teller vardı. Ben O'nun Whiplash'te oynadığını bilmiyordum. O filmi izlerken demiştim ki bu çocukta iş var. (eski yönetmenlerdenim üzerinize afiyet) Yalnız o yüzündeki ve boynundaki izler çok dikkatimi çekti. Zamanında okkalı bir kaza geçirdiğini düşünüp kısa bir araştırma yaptım ve evet, oldukça yıkıcı bir trafik kazası geçirmiş.
Müziği baş köşeye koyan filmler aslında ekstra riskli. Hem profesyonel müzisyenler hem de başarılı ve dikkatli dinleyiciler için güzel bir hedef. Daha bunun sinemaseverleri ve sinema eleştirmenleri var. Dört bir yandan eleştiriye açık anlayacağınız. O yönden bakılınca beğenmeyenleri var ama ben bir kusur bulamadım. Özellikle son sahnedeki solo performans! İnsan beğenmemeye utanır be.
İzler izlemez erkek arkadaşıma "mutlaka izle (baş parmak emojisi)" yazıp yolladıysam, mutlaka izlemeye değer bir filmdir. Hırsın, en iyi olma çabasının, fedakarlıkların, despot bir hocanın dibine kadar hissedildiği sert ve kaliteli bir yapım izlemek isteyen kimse kaçırmasın. Tabii güzel bir caz ziyafeti çekmek isteyenler de. Filmi izlediyseniz ya da izlemeyi düşünüyorsanız yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın. Şimdi sizleri, filmle ilgili ilginç bilgilerle baş başa bırakıyorum.
Whiplash'e Dair Kısa Bilgiler
* Yönetmen Chazeller lisede okulun orkestrasında yer almış. Filmde yönetmenin tecrübelerinden de kesitler mevcutmuş.
* Miles Teller 15 yaşından beri bateri çalıyormuş. Ancak film için saatler süren bateri dersleri almış. Filmde bateri çaldığı tüm sahnelerde kendisi oynamış.Aynı şekilde piyano çalmayı bilen Simmons, film için piyano dersleri almış.
* Ritimlerin yoğunlaştığı sahnelerde yönetmen bilerek sahneyi kesmemiş ki, Teller iyice yorulup bateri çalmaya devam etsin.Bazı sahnelerdeki kan, Miles Teller'in kendi kanıymış!
* Tokatlama sahnesinde Simmons gerçekten tokat atmış.
* Andrew, yani Miles Teller; filmdeki tüm sahnelerde oynuyor.
* Film 24 günde çekilmiş. Filmin çekildiği sıralarda yönetmen bir trafik kazası geçirmiş.
* Uluslararası Toronto Film Festivali'nde Özel Gösterim'de seyircisi ile buluşan film. Cannes'da da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde yer aldı.
* 5 Oscar adaylığından 3'ünü kazandı. En İyi Kurgu, En İyi Ses Miksajı'nın dışında J. K. Simmons da En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü'nü kazandı. Filmle ilgili ödüller genellikle ses miksajına ve Simmons'a gitmiş görünüyor.
* İlk Oscar'ını kazanan Simmons'un babası müzik öğretmeniymiş.
Şu filmi söyliyeyim bir ben izlemedim :D
YanıtlaSilYaa ben de yeni izledim olsun :D
Siliyi film tabii ah bunu fransızlar daha iyi yapardı ama :)
YanıtlaSilfilmler bende yanda kültür başlığında liste halinde :)
Usta çırak ilişkili psikolojik gerilimlerde bir patlama yaşanabilir. Fransızlara da denk geliriz belki :)
SilAaa bak bunu öğrendiğim iyi oldu. Çünkü bi gece oturup tek tek bakıcam da onlara :)
Kesinlikle gerilim filmi! İzlerken tırnaklarımı yiyodum. Bi de Miles Teller'ın oyunculuğu tam oscarlıktı bence.
YanıtlaSilDi mi yaa ben de çok gerildim. Ve psikopatça keyif aldım bundan :D O çocuk 28 yaşında meşhur oldu ama adından daha sıkça söz edicez gibi.
SilEğer film izleme havamdaysam ve kararsızsam bil bakalım ne yapıyorum; senin bloguna girip karıştırıyorum orayı burayı ve elbet birşeyler buluyorum. Herkesin zevkine güvenmem ama sende şeytan tüyü var :)) Bu filmide şimdi açıp izleyeceğim inşallah ama izlemeden önce içimden böyle yazmak geldi ne bileyim :)
YanıtlaSilİşten çıktım, otobüsteydim, şu yorumunu gördüm ya nasılll mutlu oldum sana anlatamam. Çok çok teşekkür ediyorum. Yazma amacım tamamiyle bu. Ne izlesem diyenler için uğranıcak bir blog oluşturmak :)
Sil