NELER İZLEDİM #14

16:34 merababenseda 8 Comments

     Bu ara izlediğim filmler oldukça birikti. Beşlik yazılarıyla bu birikimi az da olsa eritiyorum. Kendinize de ufak notlar alabileceğiniz yazıma hemmen başlıyorum.

     Reha Erdem'in hem yönetmenliğini hem senaristliğini üstlendiği son filmi Şarkı Söyleyen Kadınlar. Büyükada'ya gidiyoruz. Ada, muhtemel bir deprem tehlikesi nedeniyle boşaltılmaktadır. Ama bu karara karşı gelip, adadaki hayatına devam edenler vardır. Mesut da onlardan biri. Yardımcısıyla beraber oldukça sıkıcı bir hayat sürerken, hasta oğlu Adem şehirden kalkıp baba evine gelir. Bu arada evin yardımcısı (Binnur Kaya), ormanda kimsesiz bi kız bulur. Mesut'un arkadaşı yaşlı doktor, bu kimsesiz kıza evini açar. Film bu karakterler etrafında dolanıyor. Aa bir de Adem'in karısı var, Aylin Aslım. Oyunculuğu çok kötüydü. Adem karakterini oynayan Philip Arditti de biraz tiyatro oyunculuğuna kaçmıştı. Onun dışında tek söyleyeceğim, ben bu filmden hiç ama hiçbir şey anlamadım. Beni çok aştı. Ama güzel bir şeyler anlattığı kesin. Binnur Kaya için izlenebilir.

     Evde "do you wanna build a snowmaaan?" diye diye dolanan kızkardeşimin ısrarlarına dayanamadım ve iki Oscar'lı (en iyi animasyon ve en iyi şarkı) Frozen'la nihayet tanıştık. Arendelle krallığı, kraliçeleri Elsa'nın lanetli gücü yüzünden sonsuz bir kışa teslim olmuştur. Bu yükü daha fazla kaldıramayıp, sarayı terkeden Elsa'yı bulma görevi de kardeşi Anna'nındır. Çünkü bu laneti yine ortadan kaldıracak olan Elsa'dır. Anna'nın yanında bir dağ adamı Kristoff ve onun sadık geyiği Swen vardır. Sonra onlara dünya tatlısı Olaf da katılır. (En sevilen karakterlerden biri Olaf). E tabi bu yolculuk kolay olmayacaktır. Kara kış izlerken bile insanı üşütüyor :D Çok samimi, eğlenceli bir animasyon. Favorim Anna! Dünya çapında 1 milyar doları aşan gişe hasılatı bulunan Frozen, ülkemizde de 1,1 milyon kişi tarafından izlenmiş. E hadi açın bir Let it go dinleyin. Filmi izlemeyi de unutmayın.

     Pek bana göre olmayan, ama kötü olmayan filmlerden biri Snitch. 18 yaşındaki oğlu, arkadaş kurbanı olup evinde bir paket uyuşturucuyla bulunan John, oğlu için her şeyi yapmaya hazırdır. Avukat (Susan Sarandon), bu şebekeyi çökertmelerine yardım ederse, oğlunu hapisten çıkaracağını söyler. Adam da napsın işte, kabul eder. Kendisine ait bir lojistik şirketi bulunan John, işyerinde gözüne kestirdiği, uyuşturucu kartelleriyle daha önceden ilişkisi bulunan Daniel'i de yardım için ikna eder. Oldukça aksiyon dolu bir plana başlarlar. Beylerin çok daha keyif alacağını düşündüğüm bir film. Başrollerde Dwayne Johnson, Barry Pepper (karizması öldürüyor), Jon Bernthal var. 2013 yapımı film 112 dakika.


     Bu filmi nasıl daha önce keşfetmemişim ben, inanamıyorum. The Kids Are All Right, 2010 yapımı ve benim en sevdiğim oyuncuları (Mia Wasikowska , Julianne Moore, Mark Ruffalo) buluşturan bir film. Lezbiyen bir çift olan Nic ve Jules, zamanında yapay döllenme ile iki çocuk sahibi olurlar. Büyüyüp de babalarını merak eden çocuklar, kendisine ulaşırlar. Anneleri ilk başta karşı çıksa da, adamı eve davet ederek daha iyi tanımak isterler. Her şey buraya kadar gayet normaldir. Bahçe işlerine ilgi duyan Jules'e, baba Paul'den kendi bahçe düzeniyle de ilgilenmesi için teklif gelir. Bu iş sürecinde Paul ve Jules arasında çok dehşet şeyler olur! Digitürk bu kısımları kesmiş hep :D Aman diyim ebeveynlerinizle filan izlemeyin, kestiklerine göre pek iyi şeyler değil :D Filmden çok keyif aldım, hiç sıkılmadım. Tam bir pazar sabahı filmi. Mutlaka izleyin. Unutmadan, filmin 4 Oscar adaylığı var.

     Beni gerilimlerden gerilime sürükleyen bir film daha. No Country For Old Men (Yaşlılara Yer Yok). 2007 yapımı filmin başrol oyuncuları Javier Bardem, Josh Brolin, Tommy Lee Jones; yönetmen ise Coen kardeşler. Konusu şöyle: İçinde iki milyon dolar bulunan bir çanta bulan Llewelyn, çantayı alır ve yaşadığı yeri terkeder. Karısını da annesine gönderen Llewelyn, paranın peşinde olan psikopatlar psikopatı Anton'dan bucak bucak kaçar. Javier Bardem gerek saç kesimi, gerek yüzündeki o ifadesizlik, gerek sakin duruşuyla on numara bir psikopatlık çıkarmış ortaya. O kadar iticiydi ki size anlatamam. Elinde o kendine has özellik taşıyan değişik silahının bulunduğu sahnelerde aşırı gerildim. Bu rolüyle zaten Oscar'ı kucaklamış. Çok çok çok iyi bir film. Zaten IMDb Top 250 Listesi'nde de 171. sıradan kendisine güzel bir yer kapmış. Filmin toplam 8 Oscar adaylığı bulunuyor.

     Umarım keyifle okuyup, izlenecek filmler listenize bikaç film eklemişsinizdir. Yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli bir gününüz olsun.



8 yorum:

  1. Frozen favorim demeye gerek yok sanırım :D Gerçi diğerlerini izlememişim bile :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte sizler için izleyip yorumluyorum, seç birini :)

      Sil
  2. no country iyi film de bana sert geliyo biras. the kids are çok seviyom ben de. frozen hemen izlicem. diğerlerini bilmiyom :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet evet, sert, gerilimli baya.
      The Kids Are All Right güzel di mi yaa :)
      Frozen izle mutlaka

      Sil
  3. pretty in pink izliyom keyifle.
    senin film zevkin iyi yaa :
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deep :) Elimizden geldiğince işte yapıyoruz bi şeyler :)

      Sil
  4. The Kids Are All Right güzel , yormayan bir film. Yaşlılara Yer Yok zaten oskara adaydı
    bir zamanlar. izlenmeli..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen çok sakin, keyifli bir film.
      Yaşlılara Yer Yok yıktı geçti beni ya :D

      Sil